Euroaz Tarım Ürünleri Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Adnan Atmaca ile yaş sebze ve meyve ihracatı üzerine keyifli bir röportaj.
1) Öncelikle kendinizden ve İşinizden Kısaca Bahseder misiniz?
1964 doğumluyum Yaklaşık 37 yıldır İhracat üzerine çalışıyorum. Firmamız yaş sebze-meyve üzerine alım satım yapmaktadır. Dünyanın 157 noktasına ihracat yapıyoruz. Şirketimiz bünyesinde vizyonumuz Yaş sebze ve Meyve İhracatı sektöründe en büyükler arasına girebilmek. Tabi bunun için hedeflerimizi tutturmaya çalışıyoruz. Amacımız en büyükler arasına girmekle sınırlı değil yeni iş sahaları oluşturmak, Türkiye’yi uluslararası ticaret ve rekabette en iyi şekilde temsil etmek, çiftçimizin emeğinde hak ettiği karşılığı alması da var.
2) Peki sizi bu işi yapmaya iten sebepler neydi neden bu işi yapmayı tercih ettiniz?
İş hayatıma başladığım günden beridir büyük firmalarda çeşitli görevler aldım. Bunlar arasında Genel müdürlük Pazarlama müdürlüğü gibi işlerde yaptım. İş hayatım sürekli ihracat ve ticaret anlaşmaları ile geçtiği için bende bu işlerde yoğruldum. Yurt dışı kaynakların bize sağladığı yabancı sermayeyi ve yatırımları en iyi şekilde değerlendirmek istedim. Ülkede yaş sebze ve meyve ihracatı alım satımında ciddi tekelleşme var. Çiftçiden değerinin daha altında alıp daha yüksek oranlarda pazarlıyorlar. Ülke içinde üretimi devam ettirmek ve üretenin emeğinin karşılığını almasını istiyorum. İhracatın daha çok olması ve ithalatın önüne geçmesini de istediğim için bu işe başladım.
3) İşinizi yaparken en çok zorlandığınız nokta nedir ve işinizin en güzel yanı nedir?
Bizim işimiz zor gecesi gündüzü olmayan sürekli hareket gerektiren bir alandır. Ne yapıyorsak kendi emeklerimizle yapıyoruz. Bazen bir gün içerisinde bir kaç farklı şehirlere gitmemiz gerekiyor. Haliyle de yoruluyoruz ama amacımız içinde bunlara katlanıyoruz. Bunun dışında üreticinin emeklerinin karşılığını alamadığı zaman da biz üzülüyoruz doğrusu. Ve onların da emeklerinin karşılığını alması için çabalıyoruz, çiftçi üretim yapmazsa bizlerde de ihracat yapamayız. Yaş sebze ve meyve üretimini bir önceki yılların altına düşmemesi içinde çabalıyoruz. Ve bunların hepsini düşündüğümüz için manevi olarak da yıpranıyoruz.
İşimin sevdiğim yönü ise çok farklı yerler görüp çok farklı insanlar tanıyorsunuz. Yeni insanlarla tanıştıkça çevreniz de genişliyor ve tanınan bir insan oluyorsunuz. Fazla para harcamaya gerek kalmadan Türkiye’nin ve Dünya’nın pek çok farklı noktasını gezebiliyorsun. Farklı kültürler farklı hayatlar görüyorsun, insanları daha iyi tanıyorsun.
4) Döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar ülkemiz etrafında yaşanan iç savaşlar dünyada hüküm süren kaoslar ve krizler işinizi nasıl etkiliyor?
Bunu şöyle anlatayım ne kadar kaliteli iş yaparsanız o kadar talep artar. Biz işimizi kaliteli yaptığımız için bunlardan etkilenmiyoruz. Ama etkilenen firmalarda var bazen yeri geldiğinde büyük şirketlerin bir gecede iflas ettiği de oluyor. İşinizi ne kadar kaliteli yaparsanız o kadar iyi kazanır ve Pazar alanı oluşturabilirsiniz. Herkese emeğinin karşılığını verip işinizi de düzgünce yaparsanız bu olumsuz koşullar sizi çok etkilemez.
5) Üretimde çiftçilerin hak ettiği karşılığı aldığını düşünüyor musunuz?
Alım satımda kendimizi düşünürsek şirket bünyesinde bizler çiftçinin ürettiği malları değerine göre karşılığı neyse o şekilde alıyoruz. Bur da çiftçimizin ve üreticimizin zarar etmesini önlemeye de çalışıyoruz. Ancak Türkiye de her alanda olduğu gibi bu sektörde de ciddi tekelleşme söz konusu. Belli başlı bazı büyük şirketler var ve çiftçimizin ürettiği malları değerinin altında alıp satıyorlar. Bunların önüne geçilmesi lazım. Avrupalı üreticiler önce paralarını alıp sonra ürününü satarken Türkiye de tam tersi bir durum söz konusu; Önce üreticilerin malları alınıp satılıyor sonra parası veriliyor. Ve üreticimiz beklediği karşılığı alamıyor perişan oluyor. Bunlar önlenmelidir.
6) Geçen yılın aynı dönemine göre ihracatta bir kayıp yaşadınız mı ve dünyayı saran Covid-19 salgınında göz önüne alırsak 2020 için beklentiniz nedir?
Geçen yılın aynı dönemine göre ihracatımızda bir artış oldu. Talep oranı yükseldi ve bizlerde bunu en iyi şekilde değerlendiriyoruz. Geçen yılın Aynı dönemde kazancımız 25 milyon dolar iken 2020 için beklentimiz 40-45 milyon dolar seviyesinde. Covid-19 salgını daha çok teknoloji, finans turizm gibi sektörlerde etkili oldu. Bu salgın döneminde insanlar sürekli evde olduğu için gıda tüketimi de arttı. Artan bu talebe yetişmeye çalışıyoruz.
7) Son olarak Gençlere ne tür Tavsiyeler verirsiniz, gençler iş hayatında nasıl olmalıdır?
Öncelikle gençlerin yargılama, denetleme ve sorgulama görevlerini en iyi şekilde yapmaları gerekmektedir. Çok çalışıp hak ettikleri yerlere gelmeleri için sabırlı olmalılar ve iş hayatının zorluklarına katlanmaları gerekmektedir. Analizi iyi yapmalıdırlar önlerini görmeli ve iş hayatında gelecek üzerine tahminlerde bulunabilmelidirler. Yanlış iş yaparak, yalan söyleyerek bir yerlere gelinmez. İş hayatında ne kadar doğru ve dürüst olursanız o kadar başarılı olursunuz. Ama her şeyin başında sabır gelmektedir. Sabretmek iş hayatında çok önemli bir şeydir. Gençlerimizin vaktini boşa geçirmemesini kendilerini ilgi alanlarında geliştirmelerini söyleyebilirim. Günümüzde küçük veya büyük işletmeler kendini geliştirebilmiş kalifiyeli eleman istiyor.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)